Hülya Avşar

Çarşamba, Aralık 12, 2001

Yuvayı yapan dişi kuş oldu

Hülya Avşar, 1997 yılının ağustos ayında Zehra'ya üç aylık hamileyken dört yıl çıktığı Kaya Çilingiroğlu ile Paris'te kıyılan nikahla evlendi. Avşar 'Bu evlilik yürümez' diyenlere inat, hem onları yanılttı, hem de 'yuvayı diş kuş yapar' sözüne inananları haklı çıkardı...

Emral ve Celal Avşar'ın ilk çocukları olarak 10 Ekim 1963'te Edremit'te dünyaya gelen Hülya Avşar, ailenin üç çocuğundan biriydi. Avşar, liseyi bitirdikten sonra öğrenimine devam etmedi. Küçük yaşta yaptığı evlilik çok çabuk sona erdi ve Mehmet Tecirli'den boşandı. Bu evliliği bir de ondan dinleyelim.

'Henüz 16 yaşındaydım. Taliplerim o kadar çoktu ki, herkes bir an önce evlenmem gerektiğini aksi halde beni kaçıracaklarını söylemeye başladı. Bu biraz da bizden yüz bulamayan görücülerin çıkardığı tatsız bir söylentiydi ama ailemizi tedirgin etmeye yetiyordu. Yıl 1979... Aynı sokakta oturduğumuz Mehmet Tecirli adında bir genç vardı. Hayranlık duyuyordum ona. Acaba hangi şanslı kadın onunla evlenecek? Diye düşünüyordum. Sonunda benimle evlendi. Reyhanlı'ya yerleştik. Ziraat mühendisiydi. Ama bu evlilik çok kısa sürdü. Çok gençtim ve ne yemek yapmasını biliyordum ne de ev işi yapmasını. Beni sevdiğini biliyordum ve onu kıskanıyordum. Tabii hal böyle olunca, yürümedi. Zaten evliliğin bilincinde bile değildim. Evcilik oyunu gibi geliyordu.'

Boşanması Avşar'ın hayatını tamamen değiştirdi. Çünkü, onun adını ilk kez Bulvar Gazetesi'nin düzenlediği Kainat Güzellik Yarışması'nda duydu. Birinci seçilip 'Taç' taktı ama başından geçen evlilik nedeniyle bu unvan geri alındı. 'Taçsız kraliçe' önce çok üzüldü ama daha sonra şansı yaver gitti ve yeni bir yüze ihtiyacı olan sinema camiası ona sahip çıktı. 1983'te ilk filmi 'Haram'ı yaptı. Sanat hayatı dışında özel hayatıyla da sık sık gündeme gelen Hülya Avşar, Kaya Çilingiroğlu'nu tanıdıktan sonra gerçek aşkı buldu.
1997 yılının ağustos ayında Zehra'ya üç aylık hamileyken Çilingiroğlu ile Paris'te kıyılan nikahla evlendi. Bu her ikisinin de ikinci evliliğiydi. Avşar, Mehmet Tecimer'le, Çilingiroğlu da Ayşem Saraçoğlu'yla evlenmişti. Hülya Avşar, 'Bu evliliği de yürütemez, kısa süre sonra ayrılırlar' diyenleri feci şekilde yanılttı. Çünkü o ne istediğini çok iyi biliyordu.

'Kaya benim hayatımın erkeği. Şöhretli bir eşi taşıyabilecek olgunlukta. Onunla beraberken kendimi çok güvende hissediyorum, çok mutlu oluyorum. Allah herkesi çift yarattı derler, mutlaka anlaşabileceğiniz birisi vardır ve ben bunu buldum. Biz Kaya ile birbirimiz için yaratılmışız. Ben Zehra'ya hamileyken evlendik, çünkü çocuk sahibi olmak için evlilik şart. Benim gibi düşünmeyenler çıkabilir ama bu benim düşüncemdir. Ayrıca bir çocuk mutlu bir aile ortamı içinde büyümelidir. Annesiyle ve babasıyla. Bunun hakkıdır.'

Hülya Avşar, 'yuvayı dişi kuş yapar' sözünü edenler ve buna inananlar için ideal bir isimdir. Çünkü, gerçekten de Kaya Çilingiroğlu ile ilgili çıkan tüm çapkınlık söylentilerini büyük bir olgunlukla karşılamasını bilmiş, bazılarının gazına gelerek yuvasını dağıtmamış, kızını babasız yaşamaya mahkum etmemiştir. Hülya Avşar kendi çocukluğunu unutmamıştır.

'Babam bankada şef olarak çalışıyordu. Annemse ev hanımıydı. Evimiz son derece huzurluydu. Ancak benim yaramazlıklarımla evde her zaman bir hareket olurdu. Mesela, en büyük zevkim eve kapıdan değil de pencereden girip çıkmakmış. Geceleri de annemi hiç uyutmazmışım. İlkokulu Edremit, Ayvalık ve Havran'da okudum. Orta ve liseyi ise Ankara Cumhuriyet Lisesi'nde bitirdim. Çalışkan bir öğrenci değildim. İyi notlar almaya çalışırdım ama bunu bir türlü başaramazdım. Yine de diplomamı almayı başardım.'

Kendi mutlu bir aile yapısı içinde büyüdüğü için de Zehra'nın da aynı şeyi yaşamasını isteyen Hülya Avşar, onca yoğun çalışmaları arasında, biricik kızına yine de yeterli zamanı ayırmayı başarmakta, yalnız iyi bir anne değil, ideal bir de eş olabilmektedir.

Kaynak: Hafta Sonu